Sokak Yazısı
 
  Ana Sayfa
  Forumlarımız
  Yazanlarımız
  Cumali
  Çiğdem
  Gülbeyaz
  Gülnur
  => Anadolu Güneşi
  => Şikayet
  => Dilek
  Tuba
  Savaş
Şikayet

                                        ŞİKÂYET
 
 
              Tohumlar attık insanlığın serin toprağına. Hiç korkmadık, çünkü sen vardın yanımızda. Umudumuz vardı kök salmaya; önce fidan olup sonra dallanıp budaklanmaya. Korkusuzca kucak açacaktı dallarımız barış rüzgârlarına. Gölgemizde cumhuriyet sevdalısı nesiller biriktirecektik. Yıldırımlar düşerse diye yağmurlu günlerde kol kanat gerecektik onlara. Yaprak dökümü saatlerinde yitirmeyecektik umudumuzu. Mevsimler bizim! Kucak açtık dünyaya, dökülse de yapraklar gelecek baharlar bizim!
                  İhanet ve cahillik, tohumumuzu en başta çürütmüştü oysa. İhanet zehirlemişse düştüğümüz toprağı, yeşermek boşuna. İstediğimiz kadar yeşerip tomurcuk olalım, hainler girmiş bir kere kanımıza. Oysa, sen Mustafa Kemal, bizim, damarlarımızdaki kudreti fark etmemizi istemiştin muhtaç olduğumuz anlarda. Fakat biz, askerlerimizin başına çuval geçirilmesini,her gün birkaç askerimizin şehit düşmesini, bayrağımızın emperyalizme boyun eğişini kanımız donmadan seyrediyoruz. Çünkü artık ne Hasan Tahsin var aramızda, ne Sütçü İmam, ne de Şehit Şahin. En önemlisi de sen yoksun Atam! Yetmiş yıldır sana hasret bu toprağın çocukları. Churchill bizim için; "Türkler canlarını vermekte ama topraklarının bir karışını bile vermemekte." demişti. Kalk da bak Atam, verilmeyecek toprak parçası kaldı mı?..
             Sen bize adaleti getirdin, barışı getirdin, huzuru getirdin. Çünkü sen, üstüne kan sıçramış olan karda açan bir azmin çiçeğiydin. Hani Irak'taydın bir zamanlar Atam, yıldırımların çocuğuyduk biz, sen baştaydın. Hani sonra Boğazlar tutulmuştu bakışlarında, Conk Bayırı sana bakardı titreyerek. Hani dünyaya Türklüğün şerefini anlatmak gibi güçlü bir idealimiz vardı.. Şimdi görsen, Musul Türklerinin gökkubbesi karanlık ama tarih bir yıldırım çocuk daha doğurmuyor Atam! Hâlâ nöbet tutuyor Boğaz'da Seyit Onbaşı ama gözlerinin mavisini görmeden yutkunamıyor. Corç Buşlar bakıyor garbın afâkından. Tazminat-ı çekâreni sunduğun bu millet, bugün Ankara'dan ötesini düşünüyor kara kara...
                   Ama sen bize umudu da öğretmedin mi? Umutluyuz yine de,bekleyeceğiz baharı. Vardır bizim de nasibimizde bir nefeslik çimen kokusu. Elbet vardır, avuçlarımızda açacak minik bir badem çiçeği. Biz yaşayalım diye toprak olmuşsa birileri, biz yeşerelim diye ölmüşse Mehmetler, karamsarlık bize yakışmaz. Onların hatrına, yaprak dökümü düşse de payımıza ihanete yol vermeyeceğiz!
                  Güneşin doğduğu topraklarda garbı titreten büyük önder Mustafa Kemal Atatürk! Sana minnettarız. O hainler görsünler bizi, biz Mustafa Kemal'in askerleriyiz. Her ilerlemeyi ve kurtuluşu özgürlükte aradık, on yılda her yaştan on beş milyon genç yarattık!

 
Zehra Gülnur Bozkuş                                                                       

 

 [Katkılarından dolayı Darüssade'de Nur-i Aden'e teşekkürler]

Memnuniyet Anketi  
 

Sayfamızı nasıl buldunuz?
Beğendim
Beğenmedim
Güzel ama Yetersiz
Zaman Kaybı

(Sonucu göster)


 
Bugün 4 ziyaretçi (8 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol